Frekans, kelime anlamı olarak bir olayın belli bir birim zaman dahilinde tekrarlanmasının ölçülme işlemidir. Matematiksel ifadesiyle frekans denge noktası etrafındaki salınımdır. Formüle edilmiş hali ise şöyledir:
F=1/T olarak ifade edilir.
Frekans kavramı aslında hayatımızın birçok noktasında karşımıza çıkmaktadır.
Biz her ne kadar frekans kavramını elektromanyetik tarafı ile algılasak da beynimizde hareket eden enerji dalgalarından atmosfer tabakasındaki manyetik dalgalara kadar pek çok alan, frekans kavramını doğrudan ilgilendirir. Maddeler, bir frekans işlemi ile sürekli ve birbirini tekrar eden bir şekilde titreşmektedir. Bizim görsel ve algısal olarak tetkik sınırımızın altında olan bu mikro hareketlilik, frekans olarak tabir edilebilecek nizami ve birbirini hareketlerle titreşerek frekans eylemini meydana getirirler.
Frekans, kavramına biraz örnek verecek olursak buna en iyi örnek ses frekansıdır. Ses bir frekans işlemini gerçekleştirir yani kendisini tekrar ederek hareket eder. Bu eylem ile yeni bir hareketin tekrarlanmasının ölçülme işlemine tabi tutulabilir. Frekans değeri, tekrar eden işlem miktarının bir saniye içinde kaç defa gerçekleştiğidir. Buna örnek verecek olursak bir ampul yaklaşık 60 herz'dir. Herz bir ölçü birimidir. Bir saniye içerisindeki tekrar miktarını gösterir. Yani 60 herz'lik bir ampul, bir saniye içerisinde 60 kez küçük hareketlerle titrer.
Frekans insanlar tarafından sınırlı şekilde algılanır.
Örneğin insanın algılayabildiği yegâne frekans ses frekansıdır. İnsan beyni, 20-20000 herz arasında ses frekansını algılayabilir. Bu frekansları algılayan sistem kulak zarıdır. Kulak zarı, ses dalgalarını hissederek bu dalgaların simetriğini beyne iletir ve biz bu ses dalgalarını algılayıp yorumlayabiliriz. Bu konuyu fen dersinde beş duyu organımızdan kulak konusunu işlerken ya da işitme konusunda mutlaka görmüşsünüzdür.
Biz frekans konusuna geri dönecek olursak radyo dalgalarının çalışma prensibi de insan beyni gibi dalgaları algılama ve dönüştürme işleminden ibarettir. Ses dalgası havaya karışarak uyguladığı basınç ile nasıl kulağımıza geliyor ise radyo dalgaları da benzer bir şekilde bir cihaz tarafından algılanıyor. Ses dalgasını algılayan cihaz bu veriyi dijital hale getiriyor ve belli bir noktaya ilettikten sonra dijital olarak aldığı veriyi ses dalgasına dönüştürüyor. Tüm bu işlemlerin temelinde kendisini tekrar eden titreşimler olan dalgaların frekans sistemiyle hesaplanıp yorumlanarak kullanılması yatmaktadır.
Beyin frekansı; Beyin çok düşük miktarda elektrik akımı ile çalışmaktadır. Yani mili volt ile. Bu sebeple çok küçükte olsa titreşimler ve kendisinin tekrar eden hareketlerle bir frekans meydana getirmektedir. Günümüz teknolojisi bu düşük miktardaki frekansları algılayabilecek kadar gelişmiştir. Hatta bu teknoloji bu frekansları hesaplayabilir. Bu konuda yapılan araştırmalar gösteriyor ki beyin frekansları 5 ayrı frekans türüne ayrılmıştır.
- Delta frekansı; uyku anında ortaya çıkan bir frekanstır. Saniyede 4 dalga meydana getirmektedir. Uyuyan bir beyin 4 herz'lik bir frekans ortaya çıkarır.
- Teta frekansı; beynin derin uyku evresine girmek üzere olduğu esnada saniyede 4-7 kez arası titreşim meydana getirir.
- Alfa frekansı; anormal olmayan doğal ve beynin rahat olduğu esnada beyin saniyede 10 kez titreşim meydana getirerek 10 herz'lik bir dalgalanma ortaya çıkartmaktadır.
- Beta frekansı; beta frekansı, beynin stres ve gerilim durumlarında ortaya çıkarak düzensiz şekilde saniyede 13-40 herz arası bir frekans ortaya çıkartır.
- Gama frekansı; beynin yoğun stres ve kritik tezahür gibi durumlarda ortaya çıkartığı saniyede 40 kez kendini tekrar eden titreşimlerdir. 40 herz'lik bir frekans yoğunluğu, beynin bilinç kaybına neden olmaktadır.